İsrail ordusu, iki haftalık bir baskının ardından 1 Nisan Pazartesi günü erken saatlerde Gazze'nin ana hastanesinden çekilerek arkasında geniş bir yıkım alanı ve çok sayıda ceset bıraktı.
Bölgenin kuzeyindeki Filistinliler, ağır hasar görmüş ve yanmış binalarla, buldozerler tarafından çalkalanan toprak yığınlarıyla yıkımın arasında yürüyorlardı.
Ordu, Şifa Hastanesi'ne yapılan baskını yaklaşık altı ay süren savaşın en başarılı baskınlarından biri olarak nitelendirdi.
Bu, İsrail'de hayal kırıklığının arttığı, on binlerce kişinin Pazar günü Başbakan Binyamin Netanyahu'yu protesto ettiği ve ondan Gazze'de tutulan düzinelerce rehineyi eve getirmek için daha fazlasını yapmasını talep ettiği bir dönemde gerçekleşti.
Geçen hafta militan olduğunu iddia ettikleri 170'den fazla kişiyi öldürdüğünü ve yaklaşık 480 kişiyi gözaltına aldığını açıkladı.
İsrail'in son baskınından kaçan Filistinliler toplu tutuklamaları ve cesetlerin yanından zorla geçilmelerini anlattı.
Cuma gününde (22 Mart) Dünya Sağlık Örgütü genel müdürü Tedros Adhanom Ghebreyesus, koşulları “tamamen insanlık dışı” olarak nitelendirdi.
BM sağlık kurumu, baskın sırasında 20'den fazla hastanın öldüğünü ve düzinelerce kişinin riske atıldığını, bunun da zaten büyük ölçüde işlevini yitirmiş olan hastanenin daha da tahrip olmasına yol açtığını söyledi.
Gazze Sağlık Bakanlığı, Şifa Hastanesi'nde mahsur kalan beş yaralı Filistinlinin yiyecek, su ve tıbbi hizmet olmadan öldüğünü söyledi.
Son haftalarda Gazze'nin kuzeyine ve Şifa'nın da bulunduğu Gazze şehrine neredeyse hiç yardım ulaştırılmadı.
Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi tarafından hazırlanan bir raporda, 27'si çocuk en az 31 kişinin yetersiz beslenme ve dehidrasyon nedeniyle öldüğü belirtildi.
Ordu daha önce Kasım ayında Şifa'ya baskın düzenlemiş, Hamas'ın yerleşkenin içinde ve altında ayrıntılı bir komuta ve kontrol merkezi bulundurduğunu söylemişti.
