Burundi, hem ekonomik başkent Bujumbura'da hem de çevre illerde alarma yol açan toprak kaymaları yoğunlaştıkça büyüyen bir krizle boğuşuyor. Şehrin batı kesiminde çok sayıda evin çökmesi, Ntahangwa Nehri kıyısındaki sakinler arasında korku yarattı.
Sakinlerden Pelagie Niyukuri, tehlikeli vadinin ortasında hayatta kaldığı için minnettarlığını ifade ediyor. Yağmurlar sırasında, sakinler potansiyel bir çökme korkusuyla panik ortaya çıkıyor ve bu da Ntahangwa'ya tehlikeli bir düşüşe yol açıyor. Yaklaşık altmış kilometre uzaklıktaki Cibitoke'de aynı olay paniğe neden oluyor; heyelanlar hektarlarca ekili alanı ve evleri yutuyor.
Rusiga sakinlerinden Mathias Karikuriyo, gece meydana gelen toprak kaymaları altında gömülme korkusuyla kolektif terörü dile getiriyor. Hükümete yapılan talep çaresiz; ailelerin ve çocukların güvenliğinin sağlanması için yer değiştirme çağrısı yapılıyor.
Artan heyelanlar hükümet için derinden endişe verici bir zorluk teşkil ediyor. Cibitoke Valisi Özel Kalem Müdürü Saidi Anicet, nüfusun kurtarılmasına öncelik verilmesi gerektiğini vurguluyor. Çöken topraklardan kitlesel göçü önlemek için toplulukların tehlikeli bölgelerden başka yere taşınması da dahil olmak üzere acil eylem gereklidir.
Bu olguyu ele almak için çevreciler, çok önemli bir ilk adım olarak doğal istikrar yaklaşımını öneriyorlar. Çevre uzmanı Leonard Nibigira, stabilize edici mahsullerin veya bitkilerin seçimini savunur. Özellikle bambu, ihmal edilebilir ağırlığı ve kapsamlı kök sistemi nedeniyle toprağın stabilizasyonuna yardımcı olan ve tutunmayı artıran etkili bir seçim olarak ortaya çıkıyor.
2019'un izleri, Cibitoke eyaletinin Mugina komününde 24'ten fazla ölüm, 7 yaralanma ve 30'dan fazla kişinin kaybolmasıyla sonuçlanan heyelanlarla yeniden yüzeye çıkıyor. Bölgede ayrıca ciddi maddi hasar meydana geldi ve bu durum proaktif önlemlere acil ihtiyaç olduğunu ortaya koydu.