Dünya Kadınlar Günü'nü kutlarken, Cuma günü Gazze Şeridi'ndeki Filistinli kadınlar, savaşın kendilerini haklarından mahrum bıraktığını söyleyerek, yaşadıkları zorlukları anlattı.
Birçoğu, yerleşim bölgesinin güneyine göç ettiklerinde eşlerinden ayrıldıklarını ve sevdiklerinin akıbeti hakkında hiçbir fikirleri olmadığını söylüyor.
Refah'ın yaklaşık 20 kilometre kuzeyinde ve Mısır sınırında bulunan Deir al Balah'ta bir sığınakta oturan Nadia Habib, İsrail saldırısı altındaki yaşamı anlatıyor.
“Filistinli bir kadının hayatı üç şey etrafında döner. Bir şehidin eşi, bir şehidin annesi veya kayıp bir adamın eşi. Şu anda Gazze Şeridi'ndeki kadınların durumu bunlar.”
Yiyecek ve su almak için hatta tuvalete gitmek isteseler bile sıraya girmeleri gerektiğini söylüyor.
BM'nin Filistinli mültecilere yönelik kuruluşu UNRWA, İsrail-Hamas savaşının beş ay önce başlamasından bu yana Gazze Şeridi'nde 9.000 kadının öldürüldüğünü, çok daha fazlasının binaların enkazı altında kaybolduğuna inanıldığını söyledi.
Gazze'de günde ortalama 63 kadının öldürüldüğü, bunların 37'sinin “ailelerini geride bırakan anneler” olduğu belirtildi.
İsrail, militan grubun 7 Ekim'de İsrail'e düzenlediği saldırıya yanıt olarak saldırısını başlattı; bu saldırı sırasında çoğu sivil olmak üzere yaklaşık 1.200 kişi öldü ve yaklaşık 250 kişi de kaçırıldı.
UNRWA'nın açıklaması, Gazze sağlık bakanlığının toplam ölü sayısını 30.878 ve yaralı sayısını 72.402 olarak güncellemesinin ardından geldi. Ölenlerin yüzde 72'sinin çocuk ve kadın olduğu belirtildi.
Gazze'de ateşkes çağrısında bulunan BM kurumu, kadınların temel tıbbi yardım almadan doğum yaptığını, adet hijyen ürünlerinden ve olağanüstü sağlıksız yaşam koşullarında mahremiyetten yoksun olduklarını söyledi.