New Orleans Caz ve Miras Festivali sadece bir etkinlik değil; bu canlı şehri evi olarak görenlerin kalp atışlarıyla atan bir kutlama.
Mandeville, Louisiana'nın gururlu bir sakini olan Hannah Bienvenu için festival, kültürel bir Superbowl'a benziyor. “Bu bizim Superbowl'umuz. Harika yemekler, arkadaşlarınızla harika müzik. Onu seviyoruz. Her şey bu,” haykırdı.
Cochon de lait poboy'ların karşı konulmaz aromasından, her sahnede yankılanan ruhları karıştıran melodilere kadar, Caz ve Kültürel Miras Festivali benzersiz bir duyusal deneyim sunuyor. Ama belki de bu festivali farklı kılan şey, müziğin evrensel dili aracılığıyla hayatın her kesiminden insanları bir araya getirme konusundaki olağanüstü yeteneğidir.
Festival sahnesine yeni katılan Leona Reed, eklektik kadro ve canlı atmosfer karşısında kendini büyülenmiş buldu. “Geçit töreninin geleceğini bildiğim için bekliyordum” diye paylaştı, gözleri heyecanla parlıyordu. Leona için festival, müzikal yeteneklerin sergilenmesinden çok daha fazlası; bu bir sanat ve topluluk kutlamasıdır.“Müzik birdir. Hepimizi bir araya getirir.” dedi.
İki hafta sonu boyunca 14 sahnede planlanan performanslarla Caz ve Kültürel Miras Festivali herkes için bir şeyler vaat ediyor. Caz tutkunlarından ruh arayanlara kadar katılımcılar, New Orleans kültürünün zengin dokusunu yansıtan seslerden oluşan bir dokuda kendilerini kaybetmeye davet ediliyor.