ABD ordusu son üssünü Nijer yetkililerine devredecek


ABD, Nijer yetkilileriyle yapılan anlaşma uyarınca ABD güçlerinin ülkeyi terk etmesi için belirlenen 15 Eylül tarihinden önce, Nijer’deki son askeri üssünü pazartesi günü teslim edecek.

Agadez şehrindeki Hava Üssü 201, ABD’nin Nijer’de terörle mücadele operasyonları için kullandığı iki merkezden biri. Geçtiğimiz ay, ABD birlikleri Nijer’in başkenti Niamey’deki küçük bir drone üssü olan Hava Üssü 101’den çekildi.

Alman birlikleri de bu ay ayrılmaya hazırlanıyor. Geri çekilmeler, Batılı birliklerin Sahel’i terk etme eğiliminin bir parçası. Sahel, El Kaide ve İslam Devleti grubuyla bağlantılı grupların faaliyet gösterdiği Sahra Çölü’nün güneyindeki geniş bir bölge.

Nijer’in 2023’teki askeri darbesi, 2020’de Mali’de ve 2022’de Burkina Faso’da gerçekleşen darbelerin ardından geldi ve üç ülke kısa süre sonra yabancı birlikleri sınır dışı etme ve Fransa ile müttefiklerine karşı sert bir tavır alma konusunda güçlerini birleştirdi.

Aneliese Bernard, Sahel ve Batı Afrika kıyılarında saha ekipleri bulunan, Washington DC merkezli bir risk danışmanlık grubu olan Stratejik İstikrar Danışmanları’nın direktörüdür.

Bölgede Batılı güçlerin terörle mücadele operasyonlarının sorunlu olduğunu belirten Obama, Fransa, Avrupa ve ABD güçlerinin Nijer’de bulunmamasının Sahel’de iş yapmaktan insani yardıma kadar her şeyi etkileyecek büyük bir güvenlik boşluğu yaratacağını söyledi.

“Herhangi bir çıkarım büyük bir şehrin dışında olacak, bu noktada güvenlikten yoksunsunuz,” dedi. “Uranyumun çoğunun bulunduğu Agadez’in dışında kendi özel güvenlik durumunuzu kurmadığınız sürece, orada körü körüne faaliyet gösteriyorsunuz.”

Bernard, cuntanın bundan sonra özellikle doğal kaynaklara erişim konusunda nasıl ortaklıklar kuracağının henüz tam olarak belli olmadığını söyledi.

Nijerya hükümeti, Fransız yakıt üreticisi Orano’nun ülkenin en büyük uranyum madenlerinden birinde faaliyet göstermesine yönelik iznini iptal etti.

Bernard, “CNSP’nin ‘ticaret yapabileceğimiz tüm şeyleri geri çekeceğiz ve söz konusu endüstrilerde tekel hisseleri almaları karşılığında bize güvenlik satabilecek ortaklara öncelik vereceğiz’ şeklinde çok stratejik bir adım attığı yönünde hala çok sayıda varsayım var” dedi ve Türkiye’nin Nijer petrolüne erişim karşılığında askeri teçhizat ve özel askeri yükleniciler sağlamasını örnek verdi.

Ancak son dönemde bu varsayımların sorgulanmaya başlandığını belirten Öztürk, Amerikalı ve Kanadalı şirketlerin, uranyum madenlerini yöneten Nijeryalı şirket SOPAMIN ile Nijer’de çalışma konusunda görüştüğünü söyledi.

Bernard, güvenlik boşluğundan en çok zarar görecek kesimin, dünyanın en yoksul ülkelerinden biri olan bir ülkenin en savunmasız vatandaşları olacağı uyarısında bulundu.

İnsani yardım çalışanlarının artık büyük şehirler dışında görev yaparken askeri refakatçi bulundurmaları gerektiğini, bunun da orduyla çatışan silahlı grupların hedefi haline gelmelerine yol açabileceğini söyledi.

Bu, birçok STK’nın büyük şehirlerin dışında çalışmamayı veya sahada daha az çalışmayı seçmesine yol açacak, diye ekledi, “bu nedenle, en savunmasız gruplarda olan çevrede bulunan insanlar… insani yardıma en az erişebilecekler.”

Kaynak: Africanews

G5 SahilNijersahil
Comments (0)
Yorum yap