Sudan’daki çatışma milyonlarca insanı yerinden etti ve ülkedeki birçok insanı kötüleşen ekonomiyle baş başa bıraktı.
Kuzeydoğu Afrika ülkesi, geçen yıl nisan ayında ordu ile kötü şöhretli paramiliter grup Hızlı Destek Güçleri arasındaki gerginliğin başkent Hartum’da açık çatışmaya dönüşmesi ve ardından ülke geneline yayılmasıyla kaosa sürüklenmişti.
Çatışmalarda binlerce insan hayatını kaybetti, birçoğu da açlığa sürüklendi.
BM Göç Ajansı, bu hafta sonu yapılması planlanan barış görüşmeleri öncesinde pazartesi günü yaptığı açıklamada, ülkedeki insani krizin çatışmalar ve yıkıcı sel felaketleri nedeniyle “felaket bir kırılma noktasına” ulaştığını söyledi.
Yerel bir pazarı ziyaret eden yerinden edilmiş bir sakin olan Aly Mohamed, planlanan görüşmeler hakkında yorum yaparken, “Bu müzakereler söz konusu olduğunda, her zaman uzlaşmanın daha iyi olduğunu söyleriz” dedi.
“Sanki halk yokmuş gibi bir noktaya geldik.”
Sudan’daki savaş dünyanın en büyük yerinden edilme krizini yarattı.
Uluslararası Göç Örgütü’nün verilerine göre, çatışmalar başladığından bu yana 10,7 milyondan fazla insan evlerini terk etmek zorunda kaldı.
Bunlardan 2 milyondan fazlası komşu ülkelere kaçtı.
Geçtiğimiz ay, dünya uzmanları Darfur’daki yerinden edilmiş insanlar için kurulan büyük bir kampta açlığın kıtlığa dönüştüğünü doğruladı.
Sudan Kıtlık İnceleme Komitesi uzmanları, Sudan nüfusunun yarısından fazlasını oluşturan yaklaşık 25,6 milyon insanın şiddetli açlıkla karşı karşıya kalacağı uyarısında bulundu.
Sudan Merkez İstatistik Bürosu’na göre, ülkedeki enflasyon oranı son dönemde yüzde 159’a ulaştı.
Omdurman pazarını ziyaret eden yerel Hanan Ahmed, “Ülkemiz için reform istiyoruz, Hızlı Destek Güçlerinin gitmesini ve bu pazardaki fiyatların düşmesini istiyoruz” dedi.
“İhtiyaç duyduğu gıdayı alamayan, ekmek alamayan yoksullar var… Kimseden yardım göremedik” diye ekledi.
IOM’ye göre, Darfur’un el-Faşir kenti ile güneydoğudaki Sennar eyaletinde çatışmalar sürüyor. Çatışmalar nedeniyle geçen ay 700 binden fazla kişi göç etmek zorunda kaldı.
Sudan ordusunun, ABD ve Suudi Arabistan’ın arabuluculuğunda İsviçre’de gerçekleşecek toplantıya katılıp katılmayacağını henüz teyit etmemesi nedeniyle barış görüşmeleri belirsizlik içinde seyrediyor.