Birleşmiş Milletler Çevre Programı, gezegenin dinozorların zamanından bu yana en büyük yaşam kaybıyla karşı karşıya olduğunu, yaklaşık 1 milyon bitki ve hayvan türünün neslinin tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu bildiriyor.
Küresel çevre liderleri, dünya çapında azalan biyolojik çeşitliliği ve ulusların bitkileri, hayvanları ve temel yaşam alanlarını korumaya yönelik verdikleri sözleri değerlendirmek üzere Pazartesi günü Kolombiya’nın Cali kentinde bir araya geliyor.
Business for Nature koalisyonunun genel müdürü Eva Zabey, hedef belirlemekten sahada somut eylemler uygulamaya geçiş çağrısında bulunuyor. “Biyoçeşitlilik konferansı COP16, hedef belirlemekten sahadaki gerçek eylemlere geçmemiz açısından kesinlikle kritik bir zamanda geliyor.”
Anlaşma, 2030 yılına kadar Dünya yüzeyinin %30’unun ve zarar görmüş ekosistemlerin %30’unun korunmasını da içeren, doğanın bozulmasını durdurmayı ve tersine çevirmeyi amaçlayan 23 eylemi özetlemektedir.
The Nature Conservancy’nin biyolojik çeşitlilik direktörü Linda Krueger’e göre, tüm kanıtlar türlerin hem bolluğunda hem de dağılımında önemli bir azalmaya işaret ediyor.
“Bütün kanıtlar, türlerin bolluğu ve dağılımında dramatik bir düşüş olduğunu gösteriyor. Bu, çok sayıda yabani türün yaşama alanına sahip olduğu ve sayılarının azaldığı anlamına geliyor. Ayrıca yok olma oranlarının da arttığını görüyoruz.” dedi.
Kolombiya Çevre Bakanı ve COP16 Başkanı Susana Muhamad, Pazar günkü açılış konuşmasında konferansın çeşitli medeniyetlerden, kültürlerden ve tarih boyunca edinilen bilgilerden içgörüler toplama fırsatı sunduğunu belirtti.
Devam eden krize yanıt olarak ortaya çıkacak yeni bir toplum için sürdürülebilir ve istikrarlı koşullar yaratma hedefinin altını çizdi.
COP16 olarak bilinen iki haftalık Birleşmiş Milletler Biyoçeşitlilik Konferansı, 196 ülkenin biyolojik çeşitliliği korumayı amaçlayan dönüm noktası niteliğinde bir anlaşma üzerinde anlaşmaya vardığı 2022 Montreal toplantılarına dayanıyor.