Pazartesi günü, Mozambik'in Pemba kenti, Cuma ve Cumartesi günü güneybatı Hint Okyanusu'nu vuran Chido Kasırgası'nın yol açtığı yıkımın ardından yeniden inşa ve temizlik çalışmalarına başladı.
Fransız hava durumu servisi tarafından kategori 4 fırtına olarak sınıflandırılan kasırga, saatte 220 kilometreyi (136 mil) aşan rüzgarlar üretti.
Yaklaşık 2 milyon sakinin yaşadığı Cabo Delgado eyaleti, çok sayıda evin, okulun ve sağlık tesisinin kısmen veya tamamen yıkılmasıyla etkilenen ilk bölge oldu.
Pemba'da barınaklar yerinden edilmiş bireyleri barındırırken, diğerleri ağır hasar görmüş mülklerini yeniden inşa etmeye başladı.
Bir UNICEF sözcüsü, toplulukların haftalarca okullardan ve sağlık hizmetlerinden izole edilebileceğini vurguladı ve yerel yetkililer, ciddi bir heyelan riski konusunda uyardı.
Güneybatı Hint Okyanusu'ndaki kasırga mevsimi Aralık'tan Mart'a kadar sürüyor ve Güney Afrika yakın zamanda bir dizi güçlü fırtına yaşadı.
2019 yılında Idai Kasırgası, başta Mozambik, Malavi ve Zimbabve olmak üzere 1.300'den fazla ölümle sonuçlandı.
Geçen yıl Freddy Kasırgası bölgedeki çeşitli ülkelerde 1.000'den fazla ölüme neden oldu.
Bu kasırgalar sel ve toprak kayması tehlikesi yaratıyor ve bunun sonucunda ortaya çıkan durgun su, kolera, dang humması ve sıtma gibi su kaynaklı hastalıkların ciddi salgınlarına yol açabiliyor.
Chido Kasırgası, Hint Okyanusu'ndaki bir Fransız bölgesi olan Mayotte'de geniş çapta hasara neden oldu ve Afrika'nın doğu kıyı şeridine doğru ilerlerken çok sayıda ölümle sonuçlandı.
Mayotte'nin kuzeyinde yer alan Komor Adaları'nın da fırtına nedeniyle kuşatma altına alınması, bazı bölgelerde en yüksek alarmın verilmesine neden oldu.
İç kesimlerdeki Malavi ve Zimbabve kasırganın etkisine hazırlanıyorlardı. Malavi Afet Yönetimi İşleri Dairesi, beklenen su baskını konusunda uyardı ve risk altındaki bölgelerde yaşayanlara daha yüksek yerlere taşınmalarını tavsiye etti.
Zimbabve'de yetkililer bazı kişilerin tahliyeye hazırlanmasını tavsiye etti. Araştırmalar, iklim değişikliği nedeniyle kasırgaların daha şiddetli hale geldiğini, ancak bu küresel soruna çok az katkıda bulunan güney Afrika'daki daha yoksul ülkelerin, ciddi insani krizlerin en ağır darbesiyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor.