Sudan ordusu ile paramiliter Hızlı Destek Güçleri arasındaki çatışmalar sürerken, siviller Darfur’daki şiddetten komşu Çad’a kaçıyor.
Ama onları orada daha büyük bir sefalet beklemektedir.
“Yiyecek yok, içecek yok, para yok. Sağlık hizmeti Sınır Tanımayan Doktorlar tarafından üç veya dört ay, su ise sadece iki ay sağlandı,” diyor yerinden edilmiş bir kadın.
Devam eden iç savaştan kaçanlar, 2003 yılında başlayan Darfur’daki etnik şiddetten kaçan yurttaşlarına katılıyor.
Mülteci nüfusunun artmasıyla birlikte koşullar zorlaşıyor ve bu kadar çok sayıda insanı geçindirmek için gereken kaynaklar bulunmuyor.
Bazıları, daha iyi koşullar için protesto yaptıklarında Çad kolluk kuvvetlerinin şiddet uyguladığından da şikayetçi oldu.
El-Faşir kasabasından yerinden edilen Firdous, Çad yetkilileri tarafından dövüldüğünü iddia ediyor.
“Silahlarla, göz yaşartıcı gazla. Bu kabul edilemez. Bir savaştan kaçıp diğerine geldik. Ya bize temel ihtiyaçlarımızı sağlayın ya da bizi Sudan’a geri gönderin,” diyor.
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği ve Sınır Tanımayan Doktorlar gibi örgütler yardım sağlarken, uluslararası toplum fon taleplerini büyük ölçüde görmezden geldi.